Sağlıklı ilişki ya da çift terapistlerinin sıklıkla dile getirdikleri Fonksiyonel İlişki nedir birlikte bir göz atalım. Bir ilişkinin fonksiyonel olup olmadığına beş alanda bakıyoruz.
OPERASYONEL YAKINLIK
Anlamı çiftler birlikte bir şeyler yapabiliyorlar mı? Ortak zevkleri paylaşımları var mı? Araştırmalar bize ortak paylaşım çokluğu ile uzun süreli ilişki arasında pozitif bir korelasyon olduğunu söylüyor. Uzun süreli bir ilişki mi istiyorsunuz? Ortak zevkleriniz olsun. Belki ikiniz de resime, heykele, müziğe, satrança bayılıyorsunuz. Belki kitap okumayı seviyorsunuz ya da sohbet etmeyi. Sadece dedikodu etmeyi seviyorsanız da olur. Yeter ki haz aldığınız ortak eylemler olsun.
DUYGUSAL YAKINLIK
Birbirlerini görmedikleri zamanlar da özlüyorlar mı demek. Duygusal anlamda partnerinize ne hissediyorsunuz. Gerçek anlamda iletişim kurabiliyor musunuz. Hani şu içinde duygu ve düşüncelerinizin ifade edildiği cümlelerin olduğu türden iletişim. Duyguları hissetmek kadar ifade etmek de önemli. Kimse kimsenin zihnini okuyamaz. Bu nedenle iletişiminizi ve duygusal yakınlığınızı arttıracak eylem planları yapabilirsiniz.
FİZİKSEL YAKINLIK
Birbirlerine dokunduklarında haz ediyorlar mı demek. Tensel olarak birlikte hareket ve arzu ile orantılı bu yakınlık. Kadın ve erkek beyninde hormonlarla ilgili yapılan çalışmalar;
Erkeklerin şefkat ve yakınlık hormonu salgılamalarının yolu okşanmaktan, dokunulmaktan geçiyor diyor bize. Konuşurken koluna, eline dokunun, saçlarını okşayın. Unutmayın bağlanmak için dokunulmaya sizden daha çok ihtiyaçları var.
CİNSEL YAKINLIK
Cinsellikte sıklık önemli. Ne kadar sıklıkta beraber oluyorlar? Araştırmalar 10 günden fazla arasının olmamasının altını çiziyorlar. Ilişkide cinsellik bozulduysa yakında başka yerlerde bozulacak demek oluyor.
3 yıldır yok diyelim cinsellik ya sisteme yeni biri girmiştir ya da libido geri çekilmiştir.
Pospartum dönem doğum öncesinde ya da ergen kızı olan bireylerde yaşanabiliyor.
AİLESEL YAKINLIK
Her iki tarafın içine doğup büyüdüğü ailelerin benzer kültürden geliyor olması. Benzer kültürlerde büyüyen çiftler, kendi oluşturdukları ailede ortak bir kültür yaratmakta daha az zorlanıyor. Eşinizin ailesiyle birlikte vakit geçirebiliyor musunuz? O sizin ailenizle? Evet önemli! Sizin aileniz sizin için ne kadar önemliyse, eşiniz için de öyle. Saygı duymanız mühim. Saygı duyulmasını istiyorsanız tabi.
Her ilişkinin bir kişiliği vardır ve ilişkiye o kişiliği veren kişilerdir. Bir ilişki ”antisosyal” ( öfke patlamalarıyla dolu ) olabileceği gibi, ergen kişilerin oluşturduğu ”ergen ilişki” de olabilir. İki yetişkinin oluşturduğu ”yetişkin ilişki ” de olabilir.
Yukarıda saydığım alanların sağlıklı olması ilişkiyi fonksiyonel kılıyor. Bunların dışında ilişkide roller önemli. Kadının dişi rolünün bozulması maskülen olması da erkeğin feminen olması da sorun. İlişkideki bazı çatışmalar kadının adamı kastre etmesinden kaynaklanabiliyor. Bu noktada ”aynalama”önemli ; çiftler birbirini öyle bir şekilde ayarlayacak ki, adamın maskülen hissetmesini kadın, kadının feminen hissetmesini adam sağlayacak. Tabi bu durumu birinin başlatması lazım. Biri algılamalı, organize etmeli ve değişmeli! Bence bu alanda biyolojik yapı anlamında yatkınlığı nedeniyle KADIN algılayan, organize eden ve değişimi başlatan olabilir.
En az roller kadar beklentilerimiz de önemli. Özellikle çalışan ve çocuk sahibi olan kadınların sorumlulukları zaman zaman çok ağır bir yük oluşturabiliyor omuzlarında. Birçok kültürde olduğu gibi ülkemizde de çocuk bakımı anneye ait görülmekte.
Biliyorum destek hiç fena olmaz ama olmadığında da dünyanızı karartmayın. BEKLENTİNİZİ DÜŞÜRÜN. BUNU YAPIP MUTSUZ OLAN YOK..
Yazar: Uzm. Klinik Psikolog
Yasemin Kurçenli