8 Mart Dünya Kadınlar Günü Nasıl Ortaya Çıktı?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınlar zor koşullardan geçerek elde etti. Yaşanmış birçok olay vardır fakat bu iki olay kadınlar için çok önemlidir. 8 Mart 1857’de New York’ta kadın işçilerin öncülüğünde dokuma fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için  40 bin işçi tarafından başlatılan ve sonrasında iddiaya göre polisin fabrika kapılarını kilitlemesi sonucunda fabrikada başlatılan yangın sonucunda 129 kadın işçi yaşamını yitirdi. 25 Mart 1911 yılında New York’un Greenwich Village şehrinde Washington Meydanında yer alan Triangle Gömlek Fabrikası’nda yangın çıktı. Yangında işçilerin çalıştığı dokuzuncu kattaki atölyelerin kilitli olmasından dolayı işçiler dışarı çıkıp kendisini kurtaramadığı için, 123’u kadın 146 işçi yaşamını yitirdi. Olaydan sonra fabrika sahipleri olan Isaac Harris ve Max Blanck sigortadan yangından doğan zararlarını almasının yanı sıra mahkemeden de hiçbir ceza almadan beraat ettiler. 19 Mart 1911’de Uluslararası Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlayan gün 1921 yılında Dünya Emekçi Kadınlar Günü son olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1977 yılında Dünya Kadınlar günü olarak kabul edildi.

Kadınlar yaşamamızın ayrılmaz önemli bir parçasıdır. Erkekler olarak, çoğu zaman toplumun önümüze koymuş olduğu “erkek adam duygusal olmaz” baskısından dolayı anne, kız kardeşlerimiz ve diğer kadınlara duyduğumuz sevgiyi içimizde saklıyoruz. Bir gün elimizden kayıp gittiklerinde cümlelerimize keşke ile başlayıp onlara duyduğumuz sevgiyi bazen kendi içimizde yaşıyor bazen de başkalarına söylüyoruz. Keşke dememek için elinizdeki anı değerlendirip sevginizi bir sözcük, şiir veya onları en değerli hissettirecek şekilde sunalım. Kadınlara tekme atanlara, küfür ve hakaret edenlere karşı sizler için şairlerin kadını en güzel şekilde anlattığı şiirlerden sizin için bir derleme yaptık. İyi okumalar

Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele her zaman yepyenidir.” Tolstoy

8 Mart Kadınlar Gününe Özel Şiirler

Hoşgeldin Kadınım

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
Yorulmuşsundur;
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
Susamışsındır;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Acıkmışsındır;
Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
Ayağını bastın odama
Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
Güldün,
Güller açıldı penceremin demirlerinde
Ağladın,
Avuçlarıma döküldü inciler
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam…
Hoş geldin kadınım benim hoş geldi

                                        Nazım Hikmet Ran

Seven Bir Kadın İçin Sone

Siz ne zaman sevdiyseniz çaresizlik vardı
Bir karanlıktı basan içinizi aşkla beraber
Sevince her yeriniz bir humma ateşiyle yanardı
Sonra gözlerinizde yaş, alnınızda ter

Onu severdiniz bilirim ama gidemezdiniz ki
Sizin gibi niceleri sevip gidemediler
İşte ümitsiz aşkınızın şahidi
Dişlediğiniz yastıklar, kırdığınız kadehler

Ve sizi o keder güzelleştirdi, o keder
O isyan etmeler tanrıya, o içinizdeki kırıklık
O sabahlara dek ağladığınız geceler

Bütün kadınlığınızla aşkın üstündesiniz artık
O içinizdeki son fırtınalar da gelir geçer
Siz de bir gün dersiniz – sevmek yalanmış meğer.

                                          Ümit Yaşar Oğuzcan

Sokaktan Geçen Kadın

Önümden geçen güzel kadın,
Şimdi evine gideceksin,
Buğulu camların ardında, geceye karşı
Soyunup döküneceksin.

Aklıma gelenleri bağışla,
İnsanız neler düşünmeyiz
Bir görünüp, bir yitirdiğim, hayal meyal
Beyaz göğsün, gerdanınla
Kim bilir kimlerin koynuna gireceksin…

Ömrümüz yükte hafif, pahada ağır,
Aman vermez haramilerden kaçırılmış
Hem olmuş, hem olmamış istediğimiz
Belki bana düşündürdüklerini
Bir gün sen de düşüneceksin…

 Turgut Uyar

Git Bahar

Çekil bu gölgeli yolda gezinme,
Bahar bakışların yine pek sarhoş.
Yanılıp gönlüme misafir inme.
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş

Mabettir orası, meyhane değil…

Işıklar, kokular, sesler, çiçekler…
Ömrünün her günü bir başka düğün,
Bülbüller koynunda açtı çiçekler
Güller dökülürler göğsüne bütün!..
Gerçekten güzelsin, efsâne değil:

Altınlı başında papatya niçin?
Sarı saçlarına pembe gül takın
Git bahar…gönlümde ibadet için,
Diz çöken kızları ürkütme sakın,

Kalbime girme, o kâşane değil!..

Git bahar, git bahar ! uzaklarda gül,
Denize renginden bırak hediye,
Ufuklarda gezin, semaya süzül…
Kalbime sokulma “peymâne!” diye,
Gördüklerin kandil … peymâne değil!

Halide Nusret Zorlutuna